13 Nisan 2025 Pazar

EDEBİYAT ŞİİR KüLTÜR SANAT



Çağımızın amansız girdabında, zihinlerimizin berrak suları bulanıyor, envaı çeşit yalan haber, savsata ve palavra tortusuyla kirleniyor. Tıpkı puslu bir gölün dibine çöken çamur gibi, bu kirli bilgi de usul usul zihinlerimize siniyor, algılarımızın keskinliğini köreltiyor. Her duyduğumuz, bir tohum gibi bilinçaltımıza ekiliyor ve zamanla yeşerip gerçeğin yerine kendi çarpık meyvelerini veriyor.

Kulaktan dolma her fısıltı, hakikatin güçlü yankısını bastırıyor. Sosyal medyanın sonsuz dehlizlerinde yankılanan her iddia, sorgusuz sualsiz kabul görüyor. Zihinlerimiz, bir zamanlar bilginin pınarıyken, şimdi kirli bir enformasyon bataklığına dönüşüyor. Hakikat, bu bataklığın derinliklerinde kaybolmuş, çamurlu suların altında görünmez hale gelmiş durumda.

Artık gerçeği aramak zahmetli bir uğraş haline geldi. Parmaklarımız, bir tıkla yayılan yalanlara daha hızlı uzanıyor. Zihinlerimiz, kolayca kabul ettiği çarpık bilgilere daha sıkı tutunuyor. Tıpkı rüzgarın savurduğu kuru yapraklar gibi, düşüncelerimiz de yalan haberlerin acımasız akıntısına kapılıyor, doğru ile yanlış arasındaki ince çizgi siliniyor.

Ve en acısı da bu kirliliğin zamanla içimize işlemesi. Başlangıçta bir yabancı gibi duran yalanlar, zamanla benliğimizin bir parçası haline geliyor. Algılarımız çarpılıyor, inançlarımız sarsılıyor ve sonunda gerçeği ayırt etme yeteneğimizi kaybediyoruz. Zihinlerimiz, uzun süredir maruz kaldığı bu kirli bilginin ağırlığı altında eziliyor, hakikatin ışıltısını unutuyor.

Bu karanlık tabloya karşı uyanmak, zihinlerimizi bu kirli tortudan arındırmak zorundayız. Tıpkı bir bahçıvanın toprağı işlemesi gibi, zihinlerimizi de sorgulama ve araştırma çabasıyla yeniden yeşertmeliyiz. Ancak o zaman, hakikatin narin çiçekleri yeniden açabilir ve algılarımızın berraklığı geri gelebilir. Aksi takdirde, yalanların ve savsataların karanlık gölgesinde kaybolmaya mahkum kalacağız.

Y.A.

🌹🌹🌹🌹



Bütünü kavramadan parçaları anlamaya çalışmak, ormanın sırrını incecik bir yaprakta aramak gibidir. Olaylara at gözlüğüyle bakmamalı, hadiselerin karmaşık ağını bir harita misali zihnimizde çizmeli, her bir bağlantının nereye uzandığını görmeliyiz. Ancak o zaman, tek bir olayın ya da meselenin derinliklerine inebilir, onu ait olduğu büyük resmin içinde anlamlandırabiliriz. Ağacın heybetini uzaktan seyretmeden, dallarındaki en nadide çiçeğin bile gerçek güzelliği gözden kaçabilir. "Koca ormanın sırrını tek yaprakta sanmayın, Her canlı farklı bir âlem, ayrı bir mayın. Ufkunuz geniş olmalı, bakışlarınız derin, Yine anlamazsanız, ipe un serin." 


 🌹🌹🌹



 İnsan ne yediyse ağzı onu kokar, ne okuduysa da ağzı onu konuşur. Hiçbir kıyafet zengin bir ruhu gizleyemez, hiçbir zenginlik de cahilliği saklayamaz… Mevlânâ’nın dediği gibi; Testinin dışına sızan içinde olandır…

Hiç yorum yok:

Günün Sözü ve Şarkısı (Quote and Song of the Day)

First  t he  imaginations  die,  then  the  people.                                                                         William  Shake...