23 Nisan 2025 Çarşamba

ESSAYS 19 (DENEMELER 19)



ŞİİR TADINDA MERHABA

Yeni bir güne başlıyorum sabahın ilk ışıklarıyla.

İçimdeki sevinci, akıp giden zamanın ritmiyle coşkuya dönüştürüyorum.

Nefes almanın efsunuyla her mevsim çiçek açan dünyamda,

Kalbimin derinliklerinden kopup gelen tutkularıma kucak açıyorum.

Hayat yolculuğunda yarının getireceği hediyeleri bekliyorum.

Mazide yaşanan bütün olumsuzlukları geride bırakarak,

Bir su katresi kadar küçülerek engin denizlere karışıyorum.

 

Yeni bir işe başlıyorum.

Yeni bir işe başlamak ya da karar vermek,

Yaşama sımsıkı tutunmaktan başka bir şey değil,

Yüreğimden gelen sesle yaptıklarıma ve yapacaklarıma,

Özgürce coşan dalgalara ve hışımla yanan ateşe,

Meyve bahçelerimden bir soluk katmak istiyorum.

 

Şimdi yeni bir kitaba başlıyorum.

Bir anda alıp götürüyor beni ta uzaklara.

Kendi hayat romanımın kahramanı oluyorum.

Kayboluyor ruhumu kaplayan yalnızlık hissim.

Küçük dünyama hapsedilmiş yaşam odasının

Doğduğum gün bana özel ayrılan şark köşesinde,

Kalbimin anahtarıyla gizemli kapılarını aralıyorum.

Biliyorum, insana zor gelen şeyler, ilklerdir.

Zaten ben de kolayı değil, zoru seviyorum.

Yağmur damlalarının zerrecikleri adedince,

Her daim filizlenen incecik duygularımla,

Hepinize bir ŞİİR TADINDA MERHABA!



----------------------------------------------------------------------------------

Ah, bu aceleci fıtratımız! Sanki zaman bir nehir değil de durulmaz bir çağlayan... Her anı yakalamaya çalışırken, çoğu zaman o anın tadını kaçırıyoruz. Dertlerimiz de öyle değil midir? Bir karabasan gibi üzerimize çöker, sonsuza dek sürecekmiş gibi bir his uyandırır içimizde. Oysa, hayatın en keskin kılıcıdır zaman; her şeyi yontar, törpüler ve nihayetinde siler.

Mezarın o sessiz ve dingin atmosferinde, dünyanın tüm telaşı, tüm koşturmacası bir fısıltıya dönüşür. O çok büyüttüğümüz dertler, o ulaşılmaz sandığımız mutluluklar... Hepsi birer anı olarak kalır zihnimizin kıyısında. Tıpkı rüzgarın savurduğu bir yaprak gibi, hayat da bizi alır ve bilinmez bir sona doğru sürükler.

İşte tam da bu noktada, o sihirli cümleye sığınmalıyız: "Bu da geçer ya Hu!" Bu söz, bir teselli değil sadece; aynı zamanda bir idrak, bir teslimiyet. Dertlerin de mutlulukların da ebedi olmadığını, her şeyin bir sonu olduğunu hatırlatır bize. Güneşin en parlak anından sonra nasıl bir gölge gelirse, en karanlık gecenin ardından da mutlaka bir şafak söker.

Öyleyse, ey aceleci gönül! Biraz yavaşla, etrafına bir bak. Akan nehrin sesini dinle, bir çiçeğin açışını seyret. Dertlerin seni boğarken bile, unutma ki bu da geçecek. Ve mutlulukların en coşkulu anında da hatırla ki, bu da geçecek. Zira bu fani dünya, bir misafirhanedir; ne gamlar ebedi konuktur, ne de sevinçler daimi ev sahibi... Hepsi gelir ve gider, tıpkı bir rüya gibi. Ve uyandığımızda, ne dem kalır, ne gam... Sadece yaşanan anların hafif bir yankısı kalır ruhumuzda.




LIFE IS BEAUTIFUL

        There are times in our lives that it is as if we have fallen into a bottomless well, we have entered a dead end street, or we are walking in a minefield. At this moment, we need a branch to hold on, a wall to hold on, fresh air to breathe. We often want to be alone in these difficult times.

         We do not want to meet anyone, including our closest ones. Actually, this is not a remedy either. In such cases, the best thing is to think about the moment, not the past or the future. To think of the blessings of the morning by starting the day early, to think of the silence of the night with the real owner of everything, to think that we spend the day and hours of working ... To think of those who gave us countless blessings and not to fail to respect him. To strive to gain His love, to think that we owe every breath we take, to what is next to us at every step we take, and thus to give a different meaning to our life...

           Although it is not perfect, we should like the things we do. Because we are the ones who give them labor, even if they are missing. It can already make perfection but Supreme Creator. It is He who creates us and everything in cultivation. Our job is to see our mistakes and deficiencies and not to repeat them. In fact, there is no mistake in life, there is lesson. Even if others do not like it, it is the peace and self-confidence that gives people the ability to do something. Sometimes love, sometimes smile, sometimes enthusiasm ... Some things don't have a single formula. The same result can be achieved with different methods. For example, not everyone can be happy in the same way. Everyone's description of peace, tranquility or love may be different.

         Someone is being executed without reason today. Innocent people are slaughtered in this world for no reason. Some commit suicide just for the sake of pleasure. People fall victim to assassinations, often for the sake of empty ambitions. People are threatened with death just to intimidate in this world. But is it worth it? Doesn't the Supreme Creator who entrusted us his life ask for their account? Is human life so worthless?


       Despite everything and all the negativity, life is so beautiful ... Is life itself beautiful, that is, just to survive, or are “human-like” beauties, feelings, excitements, hopes that make life meaningful and livable? Thank goodness, for example, reminding us of what we already have. It is patience, reinforcing our tolerance for troubles and sadness. It is trustworthy, it keeps our hope and determination and combines them with a wonderful composition that “makes life beautiful”. It is in our hands to make life that God has bestowed upon us, adorned with goodness and goodness. It is actually an example of the cheeky unhappiness and satisfaction of the child who is playing on the most advanced laptop computer that the child playing on the street with his marbles is naive happiness. Although life gives us less than we hope, we should hold on ... With patience, determination, thanks and gratitude ... We must live the happiness to the full. Because “La vita e bela; that is, Life is Beautiful ”.




                                  HAYAT GÜZELDİR

Hayatımızda öyle zamanlar vardır ki sanki dipsiz bir kuyuya düşmüşüzdür, çıkmaz bir sokağa girmişizdir, ya da bir mayın tarlasında yürüyoruzdur. İşte bu anlarda tutunacak bir dala, dayanacak bir duvara, nefes alacak temiz havaya ihtiyaç duyarız. Çoğunlukla yalnız başımıza kalmak isteriz bu zor zamanlarda.

         En yakınlarımız da dahil, kimseyle görüşmek istemeyiz. Aslında bu da çare değildir. Böyle durumlarda en güzel şey, geçmişi veya geleceği değil, o anı düşünmektir. Sabahın bereketini güne erken başlayarak düşünmek, gecenin sessizliğini her şeyin gerçek sahibine yakararak düşünmek, gündüzün akıp giden saatlerini çalışarak geçirdiğimizi düşünmek... Sayısız nimetleri bize karşılıksız vereni düşünmek ve O’na saygıda kusur etmemek. O’nun sevgisini kazanmak için gayret etmek, aldığımız her nefesi borçlu olduğumuzu, attığımız her adımda yanımızda olanı düşünmek... Ve böylece hayatımıza farklı bir anlam kazandırmak...   

           Mükemmel olmasa da yaptığımız şeyleri beğenmek gerekir. Çünkü eksik de olsa onlara emek veren bizleriz. Zaten mükemmelli ancak Yüce Yaratıcı yapabilir. Bizleri ve her şeyi de ekmel surette yaratan O’dur. Bize düşen yaptığımız işlerde hata ve noksanlarımızı görüp onları tekrarlamamaya özen göstermektir. Aslında hayatta hata yoktur, ders vardır. Başkaları beğenmese bile, bir şeyler yapabilmenin insana verdiği iç huzur ve özgüvendir onu ayakta tutan. Bazen sevgi, bazen tebessüm, bazen de coşku... Bazı şeylerin tek bir formülü yoktur. Farklı yöntemlerle de aynı sonuca ulaşılabilir. Mesela herkes aynı şekilde mutlu olamaz. Herkesin huzuru, dinginliği veya sevgiyi tarifi farklı olabilir.   

         Birileri idam ediliyor günümüzde gerekçesiz. Masum insanlar katlediliyor bu dünyada kimi zaman sebepsiz. Kimileri intihar ediyor sırf zevk uğruna. İnsanlar suikastlara kurban gidiyor çoğu zaman boş emeller uğruna. İnsanlar ölümle tehdit ediliyor bu dünyada sırf gözdağı vermek için. Ama değer mi? Hayatı bize emanet veren Yüce Yaratıcı bunların hesabını sormaz mı? İnsan hayatı bu kadar kıymetsiz mi?

       Her şeye ve bütün olumsuzluklara rağmen, hayat öyle güzel ki… Hayatın kendisi midir güzel olan, yani sadece hayatta kalmak mıdır, yoksa hayatı anlamlandıran, yaşanılır kılan “insana dâir” güzellikler, hisler, heyecanlar, umutlar mıdır? Şükürdür mesela, hâlihazırda sahip olduklarımızı bize hatırlatan. Sabırdır, dert ve üzüntülere tahammülümüzü pekiştiren. Tevekküldür, ümidimizi ve kararlılığımızı ayakta tutan ve bunların harika bir terkiple bir araya gelmesidir “hayatı güzel kılan”. Allah’ın bize bahşettiği ömrü, güzelliklerle iyiliklerle bezenmiş hale getirmek bizim elimizde. Misketleriyle sokakta oynayan çocuğun naif mutluluğu ile sahip olduğu en gelişmiş diz üstü bilgisayarında oyun oynayan çocuğun arsız mutsuzluğu, tatmin duygusunun ne kadar izafi olduğunun bir örneği aslında. Hayat bize umduğumuzun daha azını verse de, tutunmalıyız... Sabırla, azimle, tevekkülle ve şükürle... Mutluluğu da doya doya yaşamalıyız. Zira “La vita e bela; yani, Hayat Güzeldir”.

YA, 2007



Kelimeler Vocabulary
hayat (isim) life
güzel (sıfat) beautiful
dipsiz (sıfat) bottomless
kuyu (isim) well, pit, shaft
düşmek (fiil) fall down
çıkmaz sokak (isim) dead end street
girmek (fiil) enter, go into
mayın (isim) landmine
tarla (sıfat) field
yürümek (fiil) walk
dal (isim) branch
tutunmak (fiil) hold, get a grip
dal (isim) branch
nefes (isim) breath
çoğunlukla (zarf) usually
yalnız kalmak (fiil) stand alone
zor (sıfat) hard, difficult
yakarmak (fiil) implore, prayi beg
çare (isim) remedy
bereket (isim) abundance
sessizlik (isim) silence
sayısız (sıfat) numerous, countless
nimet (isim) benefaction
beğenmek (fiil) appreciate, admire
tebessüm (isim) smile
coşku (isim) enthusiasm
saygı (isim) respect
gayret etmek (fiil) try
güzellik (isim) beauty
his (isim) feeling, sense
heyecan (isim) excitement
umut (isim) hope
anlamlandırmak (fiil) make sense of
izafi (sıfat) relative
bahşetmek (fiil) grant
dert (isim) trouble
üzüntü (isim) sadness, sorrow
misket (isim) marble
sabırla (zarf) patiently
azimle (zarf) resolutely
tevekkül (isim) submission
yüce (sıfat) supreme
Yaratıcı (isim) Creator
şükür (isim) gratitude
doya doya (zarf) until satisfied

                         All rights reserved. (Her hakkı saklıdır.)



Hiç yorum yok:

Duyuru

  ÖSYM taleplere cevap verdi 5 TEMMUZ 2025 tarihine ekstra bir YDS ekledi.